bergama
Üç bin yıllık tarihi boyunca dinlerin, kültürlerin ve bilimin odak noktası olan antik kentte İlk kez müzik, tiyatro, spor, güneş, su, çamur kullanımıyla doğal tedavi uygulanmış. Ülkemizin ilk festivali düzenlenmiş.İlk kazı müzesi Bergama'da kurulmuş. İncil'de adı geçen ilk 7 Hristiyan Kilisesinden birine ev sahipliği yapmış. İlk işgali kıran (15 Haziran 1919 ) yer olmuş. İlk kent İmar yasası, ilk 3 dereceli öğretim burada uygulanmış...
Tarihçesi; Bergama günümüzde de Akropol, Akslepion ve diğer antik eserleri ile turistlerin odak noktası olurken doğal özellikleri ile de şifa dağıtıyor.Pergamon adı, Anadolu kökenli olup "kale" anlamı taşıyor. Çevrede bulunan yerleşimlerden anlaşılacağı üzere bölgenin Neolitik Çağ'dan itibaren iskan edildiği anlaşılıyor. Efsanelere göre ilk halkın Troia Savaşı sonrası göçmenlerinden Herakles'in oğlu Telephos tarafından bölgeye yerleştirildiği belirtiliyor. Bergama önce Lidya sonrada Pers egemenliğine girmiş. M.Ö. 285 de Philetarios Bergama Krallığını kurmuş. Eumeles II zamanında M.Ö.190'da krallık en güçlü dönemini yaşamış en geniş sınırlara ulaşmış.M.Ö.133'de Attalos III'ün vasiyetiyle krallık Romaya devredilmiş. M.S.300'de Bizans kontrolü altına giren şehir, 1320'de Türk hakimiyetine geçmiş.Bergama kent girişinde ilk karşılaşılan sağlık merkezi olarak hizmet veren Akslepion oluyor. Sağlık Tanrısı Akslepion önemini Hristiyanlık dönemine dek korumuş. Adına yapılan sağlık yurtlarında çok sayıda insana sağlık bulmuş. Akslepinlar dinsel özelliklerinin yanında tıp alanında yaptıkları araştırma ve deneylerin yapıldığı, ünlü doktorların yetiştiği okullar olarak işlevlerini sürdürmüşler. Sağlık Tanrısı Akslepion'a adanmış kutsal suyun bulunduğu yerde M.Ö.4 yy' da kurulduğu belirlenen Pergaman Akslepion'u Helenistik devirde gelişmiş, en parlak çağını ise Roma döneminde yaşamış. Hergün yüzlerce hastanın barındığı Akslepion'da uygulanan çeşitli yöntemlerle iyileşen hastalar ayrılırken Akslepion Tapınağını da ziyaret ederek güçlerine göre bağışlarda bulunmuşlar. İmparator Carakalla hastalanıp Bergama Akslepionuna getirilmiş ve burada şifa bulunca kente bağışta bulunmuş, Dionysos Tapınağını yeniden yaptırmış.Amphitheater sağlık Merkezi Akslepion'a giden kutsal yolun başlangıcı olan Viran kapının 300 m. Kuzeyinde yer alırken, Romalıların su oyunları gerçekleştirmek üzere Tellidere üzerine kurdukları bu muhteşem yapının Anadolu'da Kyzikosla birlikte sadece iki örneğinin bulunması bile önemini vurgulamaktadır. 50 bin kişi kapasiteli eserin bugün gözle görülen dere yatağındaki tonozları, Carea ayakları kazı çalışmalarını beklemektedir. Viran Kapıdan gelen kutsal yol ile Propylonun önündeki küçük meydan ve doğusunda kütüphane, batısında ise Monoptheros planlı Zeus Akslepios Tapınağı yer almaktadır. Kent merkezine yaklaşırken yolun sol tarafında bulunan Bergama Müzesi 1910-1913 yıllarında Alman kazı Evinde kurulan arkoloji deposu, genç Türkiye Cumhuriyetinin ilk depo müzelerinden biri olarak anılıyor. Müze binası geçtiğimiz yıllarda yeniden restore edilerek eserlerin sunuluşu düzenlenmiş. Bugün müzede sergilenen eserlerin çoğu Akropol, Akslepion ve Bazilika ile Gryneion (Yeni Şakran), Pitane ve Kestel'de ki kazılar sonucu ortaya çıkarılmış eserlerden oluşmaktadır. Kent içinde 2000 yıldır akan çeşme olarak tanınan "Kale Çeşmesi", 1399 yılında Yıldırım Beyazıt tarafından yaptırılan tek minareli "Ulucami", taş, tuğla duvar örgüsü ile dikkat çeken "Parmaklı Mescit", iki sıra 6 kubbeli 16-17. yy eseri "Bedesten" ve tarihi binalar olup mimarileri ile ilgi çeken "Gazipaşa Okulu" ile Bergama lisesi" görülebilir.
Hediyelikler; Bergama çarşısı ve çeşitli bakır kaplar, siniler, kilim, heybe gibi dokumalar, içine

Bazilika; Bergama'da mutlaka görülmesi gereken eserlerden biride "Kızıl Avlu" olarak adlandırılan Bazilikadır. Roma İmparatorluk döneminde de tapınılan Mısır tanrılarından Serapis, İsis ve Osiris kültürüne ait alışılmışın dışında bir tapınak olan yapı 30x200 m ebatlarında dikdörtgen planlı olarak inşa edilmiş. Günümüzde büyük bölümü Bergama evleri altında kalan yapının altından ise iki tünelle Selinos Çayı geçiyor. Çatısına kadar 25 metre yükseklikte duvarlar bulunan ve kırmızı tuğladan yapıldığı için Kızıl Avlu ismini alan yapı Anadolu'nun en büyük dini ve anıtsal yapılarından biri sayılıyor. Ana yapıya 7x14 m boyutlu kapı aralığından girilirken salonda Serapis kültürü ile ilgili olduğu düşünülen havuz ve kuyu bulunuyor. Bizans döneminde iki bölümü nefi ve apsisi ile kiliseye döndürülen Seramis Tapınağında bugün kulelerden biri cami olarak kullanılıyor. Tapınağın arka bölüne rastlayan mahallede ise antik bir köprü görülebiliyor.
Akropol; Bergama'nın en hakim manzarasına sahip tepede yer alan Akropol 1878 yılından bu yana kazı çalışmalarına devam ediliyor. Çevresini saran surların arasında da yükselen Akropolün



Bergamada ne yenir?

Bergama da restoranlar, lokantalar hizmet veriyor. Zamanı kısıtlı turist gruplarına angaje olan çok masalı tur restoranları gruplara öncelik verince siparişlerinizin gecikmesine neden oluyorlar. Yemek için daha farklı manzaralı bir yer tercih ederseniz 26 km mesafede bulunan Dikili limanı sahilinde Liman Restoranda deniz ürünü bir mönü seçebilirsiniz. Dikilide yemek üzerine çok çeşitli seçenekler bulunuyor.
Bergamada konaklayabileceğiniz otel, motel, pansiyon ve apartlar;
Bergama ve Dikili kaplıca otelleri ile de anılıyor Kent girişinde yer alan 3 yıldızlı Berksoy Otel, 57 odası, açık yüzme havuzu, iki boyda açık çocuk havuzu, 60 kişilik toplantı, 100 kişilik konferans salonu, disko bar(şömineli) çiftlik evi açık, kapalı ve alakart restoranları ile hizmet veriyor.
Hotel Efsane; Balkonlu, TV li, 24 odalı, yüzme havuzu, teras bar, restoran ve kafeteryalı.
Dikili'de konaklamak isteyenler için,Otel Mysia Prenses Motel,Halay Otel,Sinka Otel,Diamant Pansiyon,Doğan Pansiyon,Ohh Bee Kamp (Bademli) gibi seçenekler bulunuyor.Kültür festivalleri le kendinden söz ettiren birazda emekli cenneti olarak ünlenen, yazlıkların çokluğu ile dikkat çeken Dikili ve sahili ise uzun, geniş kumsalı ile tercih edilebilir.